29 August 2006

Doğru ve Yanlış



Bazı insanların doğruları vardır, bazılarının yanlışları.

Bazıları yaptığı doğruları referans alarak hareket eder , bazıları yaptığı yanlışlardan çıkardığı derslerle…

Yanlışları olanla her işi iki defa konuşursunuz , emin olamazlar , tereddüt ederler. Başarıyı hazmetmeleri zaman alır , ikinci bir iş için beklemeniz gerekir. Ancak daha hırslıdırlar. En iyi iş ortakları bunlardan çıkar.

Doğruları olan ise daha çabuk karar verir ama riski sevmez. Başarıyı çabuk sindirir. Yeniliğe daha kapalıdır , daha az riskli işler için idealdirler.

Doğruları ve yanlışları dengede olanların ise hep müşteriniz olarak kalması en iyisidir.

TwitterTakip

Başarının öyküsü



Başarısız insanların hikayelerini başkaları , başarılı insanların hikayelerini ise bizzat kendileri yazdığı için başarı bu kadar efsanevi bir hal almıştır.

Oysa başarısız insanların hilayelerinde dahi cesaret dolu , zekice yönler vardır. Aptallık ile cesaret arasındaki tek fark birisinin başarıyla ötekinin ise başarısızlıkla sonuçlanmış olmasıdır. Hedefi vurmayan her ok için insanlar aptalcaydı yakıştırmasını yapıştırır.

TwitterTakip

26 August 2006


Zeki adamların hep daha iyi fırsatları görerek sürekli, daha iyi fırsatlar peşinde koşarken, daha kısa mesafeler katettiklerine şahit oldum. Daha az zeki ve hatta korkak insanların ise sahip oldukları yeri koruma telaşının onları zirveye taşıdığına…

TwitterTakip

Satış bir çocuk oyunu gibidir , büyüdükçe daha da zorlaşır


10 dönüm araziyi okuma yazma bilmeyen bir çiftçi üniversite mezunu profesyonel bir satıcıdan daha kolay satar.

Siz profesyonel tavırlarla güven oluşturmaya çalışırken, saf olan köprüyü geçer.

Profesyonel yaklaşım müşteri getirir ama saf olan da batan geminin malı gibidir. Dersine iyi çalışmış bir satıcı karşısındaki müşteri tavrı her zaman olumlu değildir, standart fayda dışında bir fayda sağlayamayacağını , faydanın minimum düzeyde olacağını düşünebilir.

Birebir ilişkilerdeki profesyonel yaklaşımda belirli bir doyum noktası vardır, bundan sonraki bilinç sizi geriye götürebilir.

TwitterTakip

Anadolu'da Yönetmek Sarsmaktır



Avrupa yakası dizisinde dergi sahibi kişi sürekli , parmaklarıyla klavye kullanıyormuş gibi yaparak “ hadi arkadaşlar çalışın , çalışın , çalışın “ diyerek bunu her geliş ve gidişinde tekrarlar.
-------- *** -----------

Çoğu işletme yöneticileri çalışanlarını yönetirken şu tür yönlendirmelerde bulunduklarını görürsünüz : çalış , kazan , işi bitir , hallet … oysa bunlar belirsiz hedeflerdir. Yönlendirmez ve yönetmez ; bir telaş ve ne yaptıracağını bilememe , konuya hakim olamama halidir. Verdiği paranın karşılığını alma ya da bulunduğu yöneticilik konumunun gereğini yerine getirmek için sergilenen bir tüccar yaklaşımıdır . Aslında bu tür bir yönetim “ ben de ne yapılacağını tam olarak bilmiyorum “ anlamına gelir. Yönetmez , hareket etmesi gerektiğinin işaretini verir.

Çalışan ise bu tür bir belirsiz mesajla nasıl hareket etmesi gerektiğini kestirememenin ve hareket etme zorunluluğu altında gergin bir psikolojiye sürüklenir. Yönetim “şu şekilde yap” diyerek yönlendirmemekte ve sorumluluğu paylaşmamaktadır. Çalışanın üzerine yüklenen risk endişeyi makul bir düzeyin üzerine çıkartır.

Cevabı verilemeyecek bir soru tehdittir. Nasıl olacağını söylemeden yapılmasını istemek “ her ne koşulda olursa olsun yap , ben anlamam “ küstahlığını içerir. Ve Anadolunun her köşesinde bol bol bulunur.

TwitterTakip

13 August 2006


İnsan en büyük başarısızlıklarıyla çok güçlü olduğunu zannettiği zamanlarda karşılaşır. Güç bir alışkanlıktır çünkü çoğu zaman , tekrar eden bir pratiğe karşı geliştirilen savunma mekanizmalarıdır. Üzerine basdığınız zemini tanımaktır , kaygan noktalarını bilmektir. Bu güç bir alt basamakta dahi sizi ayakta tutamayabilir.

Çok başarılı olduğunu düşünen çoğu satıcı sadece x ürününü y tipi müşterilere satmakta başarılıdır. Daha basitinde dahi başarılı olamaz çoğu zaman

TwitterTakip


Satışın en kötü yönü tamamen konuşmak üzerine kurulu olmasıdır. İnsan konuştukça biriktiremez , yavanlaşır… Hedef aynı olunca yol da aynılaşır ve zamanla eylem bilinçten uzaklaşır

TwitterTakip

09 August 2006

Ticarette nezaket ama nereye kadar ?



Çoğu insan yöneticisinden şikayetçidir ve iyi bir yöneticisi olmasını ister. İyi yöneticiyi ise şu şekilde tarif eder : sinirlenmeyen , hoşgörülü , nazik … İnanın bana böyle tipler şu an Ayvalık sahillerinde kayığına binmiş balık tutuyorlar , bunlardan da genellikle yönetici olmuyor.

Ticarette nezaket bazen gereksiz bir kelime oyunu , ayrıntılarda boğulma ve sonuca odaklanmama gibi bir problem olabilir… Ve yeni mezun ticarete ilk adımını atmış gençlerin çoğunda bu problem vardır. Karşısındakinin duygularına odaklanma , ileri gitme korkusu ve kurulan empati sonucu hareket edememe …

Ben başarısız insanların daha çok hoşgörülü olduklarını gözlemledim , çünkü başarısızlığı anlamaya diğerlerine göre daha yakındırlar. Başarı labirentlerinden geçmiş bir insanın başarı labirentinin gerektirdiği çaba ve sebat yetersizliği karşısında öfkelenmemesi düşünülemez.

Sonsöz : Ticarette tekrar yoktur ve tekrarı olmayan bir oyun da artık oyun değildir.

TwitterTakip

07 August 2006

Satıcının okul fişleri



Ali topu at ; çünkü topu kaleye götüren iyi bir takım oyuncusu olamaz

Bir satıcıyı ayakta tutan bilgi değil hayal gücüdür , öğrenme unut

Hiçbir mantık , sağduyusu zayıf çocuksu bir kişilikten daha iyi satış yapamaz

Filozoflar doğru soruyu sorar, satıcılar doğru cevabı verir

İyi arkadaş satışta iyi ya da kötü olan değil , farklı bir yaklaşımı olandır

İşini bırakman için en doğru zaman en iyi olduğun andır; aşkın ömrü 3 yıldır derler çünkü heyecan kalmaz , satışın da …

Bir satıcının önce müşteri rasyonalitesini kırar , sonra karşısındakini tekrar rasyonel bir çizgiye taşır

Çılgın bir kahkaha , çoğu mantıklı savunmadan daha iyi iş görür

TwitterTakip

06 August 2006


Eğer samimi , iyi niyetli ve yardımsever bir insansanız ve bu özelliklerinizi sizinle aynı konumda bulunan bir kişiye gösteriyorsanız bunun adı ; iyi niyet ve arkadaşlıktır ,

Eğer bu özelliklerinizi sizin altınızda çalışan bir insana gösteriyorsanız bunun adı ; nezaket ve mütevaziliktir

Eğer üst konumda çalışan bir insana sergiliyorsanız bunun adı şöyle konur : yalakalık

TwitterTakip

05 August 2006

Yüksek sesle konuşan yöneticiler


Siz de karşılaşmışsınızdır; bazı yöneticiler seslerini yükselterek konuşur, sık sık emir cümleleri kullanır …

---------- *** ---------

Ülke gündemini son günlerde yine bir bayrak heyecanı sardı. Çok büyük bayraklar çeşitli tepelere asılacak. Bu topraklara sahip çıkamamanın , koruyamamanın ve kaybetme korkusunun bir ezikliği olarak “ buralar bizim “ çığırtganlığının bir yansıması. Öz zayıfladıkça bu zayıf özün üzerini örten ve giderek büyüyen bir simge… Gücün değil güçsüzlüğün ve korkunun bir göstergesi…

---------- *** ----------

Oysa yöneticilik pozisyonuna kadar olan süreçleri özümsemiş bir yönetici daima alçak sesle konuşur , mütevazi ve kibardır. Kimin patron olduğunun hissedilmeyeceğinden korkan yöneticiler seslerini yükselterek bu ayrımı belirginleştirmek isterler. Yüksek ses fikirlerin duyulmasını önleyerek zayıflığı gizler.

Yüksek ses , fikir zayıflığını örten bayraklardır



TwitterTakip

free web site hit counters

Image Hosted by ImageShack.us
 
Image Hosted by ImageShack.us